TEZ HAZIRLARKEN BİLİNMESİ GEREKENLER - 10

Deneysel Yöntemlerle Veri Elde Edilmesi

Deneysel araştırmalar herhangi bir konu hakkında (daha çok fen ve sağlık bilimleriyle ilgili konularında) yeni bilgiler edinmek, doğa kanunlarını kontrol altına almak, olayları daha önceden saptamak ve araştırıcı için karanlıkta kalan bir sorunun çözümlenmesi amacıyla yapılır.
Deneysel araştırmaların yapılmasını gerektiren başlıca nedenler:
  1. İki ya da daha çok sayıda bulunan değişkenlerin arasındaki ilişkiyi ortaya koymak
    Örneğin, bir diyet programı için geliştirilen bir ilacın hastanın kilosuna bağlı olarak etkisi olup olmadığının araştırılması gibi.
  2. Bir değişken üzerindeki bilgiyi genişletmek. Yukarıdaki örnekte ilacın etkisi araştırılıyor ve böylece ilaç ile ilgili geniş bilgi ediniliyor.
  3. Daha önceden yapılmış deney sonuçlarının doğruluğunu saptamak. Örneğin, bir bilim adamı daha önceden yapılmış bir deneyi tekrarlayarak deney sonuçlarının doğruluğunu saptayabilir.
  4. Bir teorinin kapsamını genişletmektir. Örneğin, bir bilim adamı öne sürdüğü bir teoriyi genişletmek için deneysel araştırmalar yapar.
Her denemede bağımlı, bağımsız değişkenler ve kontrol grubu bulunmaktadır. Bağımsız değişken denen değişken, bağımlı değişken bağımsız değişkenden etkilenen değişkendir.
Deneysel çalışmalarda deney grubunda yer alan birimlerin özellikleri (yaş, cinsiyet, kilo vb.) yönünden benzer olan birimlerden oluşan bir kontrol grubu oluşturmak gerekir. Kontrol grubu faktörlerin özelliklerine göre deney grup/grupları ile aynı sayıda ya da yaklaşık eşit sayılarda seçilmelidir. Deneysel çalışmalarda deney grubunda deneysel uygulamalar yapılırken kontrol grubuna hiç bir işlem yapılmaz.
Deneysel araştırmalarda bağımlı bağımsız değişkenler arasındaki ilişkisinin belirlenmesini sağlayan temel sebep, değişkenlerin kontrol altına alınmasıdır. Bu kontrol iki şekilde yapılır:

a) Anket Yöntemi ile Veri Elde Edilmesi

Anket, bir problemle ilgili olarak çeşitli kimselerin bilgi, tecrübe ve düşüncelerini almak için yapılan soruşturmadır. Diğer bir ifadeyle “anket, belli bir araştırmanın amacına uygun düzenlenmiş soru listesidir.” Anket tekniğinde araştırmacı ile bilgi kaynağı arasındaki iletişim yazı ile yapılır ve denek kendisine yöneltilen yazılı sorulan rahat bir şekilde cevaplama imkanı bulur.
Anket tekniği araştırma yöntemleri arasında en çok kullanılanıdır. Bunun sebebi kolay, ucuz ve bilgileri doğrudan doğruya toplamaya uygun oluşudur. Eğer herhangi bir konuda başkalarının fikirleri alınmak isteniyor ise yapılacak islerden biri onlara yazılı sorular vermektir. Bu teknik; fikirler, inanışlar, öneri ve bireysel yaşantılarla ilgili bilgilerin elde edilmesi için en uygun yol gibi görülmektedir.
Anket yoluyla veri toplama, araştırma ve bilimde eski bir tekniktir. 1883 yılında ilk olarak Avrupa’da ve 1847 yılında da Amerika’da kullanılmaya başlayan anket yoluyla veri elde etme tekniğinin son yıllarda Avrupa ve Amerika’da prestijini oldukça kaybetmiş olduğu görülmektedir.

Anketin hazırlanışı

İyi bir anket hazırlayabilmek için konunun, amacın, kitle ve bunu temsil edecek örneklemin çok iyi bilinmesi; anketi cevaplandıracak kimselerin eğitim, ekonomik, sosyal ve politik özelliklerinin iyice kavranması gerekmektedir. Soruların, cevaplayıcıların özellikleriyle, inanışlarıyla, kişiliği, çevresi ve çalıştığı yer ile çelişkiye düşmemesi, ayrıca anlayış, kavrayış ve ilgi düzeylerine uygun olması gerekmektedir
Anket yoluyla veri elde etmede önce denek grubu yani kimlere anket uygulanacağı belirlenmelidir. Sonra da anket formunun hazırlanıp uygun hale gelinceye kadar sırasıyla şu işler yapılmalıdır:
  • Araştırmanın problemi ve projenin “Anahtar” kısmı dikkate alınarak anket uygulanacak kişilerden alınması ihtiyaç duyulan bilgilerin listesi yapılır.
  • Bilgi listesi, ihtiyaç duyulan verilerin elde edilmesine uygun ve denekler tarafından kolayca anlaşılacak şekilde sorulara dönüştürülür. Her soruya, denekten doğru bilgi almaya imkân verecek cevap seçenekleri yazılır.
  • Bu şekilde hazırlanan taslak, anket konusunda bilgili ve tecrübeli kişilerin görüşlerine sunulur. Onlarla yapılan görüşme, danışma ve tartışmalar sonucu anket formu geliştirilir.
  • Geliştirilen anket formunu denemek üzere, anket uygulanacak kişilerden küçük bir gruba ön uygulama yapılır. Uygulama sonuçları dikkatlice değerlendirilerek bilgilere tam olarak ulaşma bakımından görülen eksiklikler, pürüzler giderilmek suretiyle anket formuna son şekli verilir.

b) Kişisel Görüşme Yöntemi ile Veri Elde Edilmesi

Sözlü iletişim aracılığıyla veri elde etme yöntemlerindendir. Görüşmeyi yapan kişiye görüşmeci, görüştüğü kişiye ise kaynak ya da cevaplayıcı denir. Görüşmenin yapıldığı kişi ya da kişilere önceden hazırlanan soruların sorulması ve karşılığında cevap alınması şeklinde yürütülür. Görüşmeci görüşeceği kişinin bulunduğu yere gider, anketi uygular. Sorulara alınan yanıtlar genelde görüşmeci tarafından, o an doldurulur. Görüşmenin akıcılığının bozulmaması amacıyla daha sonra doldurulması da mümkündür ancak cevabın doğru ve tam hatırlanmamasının, yanlış bilgi edimine yol açabileceği göz ardı edilmemelidir.
(Foto: www.john.do)
(Foto: www.john.do)
Kişisel görüşme yöntemi toplum bilimciler tarafından ve sosyal konularda sıkça kullanılır. Belli bir kesim hakkında bilgi edinme ve profilini oluşturma; insanların araştırılan konuya bakış açılarının ve davranışlarının öğrenilmesi konularında yararlanılan bir yöntemdir. Örneğin, bir bankanın sunduğu internet bankacılığı hizmetine, müşterilerinin duyduğu güven ve kullanımını; bir üniversitenin, bünyesindeki engelli öğrencilerin okul yaşantısında karşılaştıkları güçlüklerin incelendiği araştırmalarda tercih edilir.
Kişisel görüşme yöntemi kişileri tanıma, izleme, ilgilenilen konu hakkındaki bilgi ve düşüncelerini ve bu düşüncelerine nelerin neden olabileceğini öğrenmede üstün bir tekniktir.
Bireysel: Görüşmecinin sadece bir cevaplayıcı ile fiziksel olarak aynı ortamda yürüttüğü görüşmelerdir. Kişilere özel bilgiler derinlemesine elde edilir. Örneğin aile planlaması ile ilgili bir araştırmada bireysel görüşme yöntemi tercih edilir.
Grup: Görüşmecinin çok sayıda cevaplayıcı ile sürdürdüğü görüşmelerdir. Sorulan sorulara ortak bir konuda birbirlerine bağlı grup üyeleri, karşılıklı etkileşimde bulunarak cevap verir. Kişiler kendi görüşlerini belirtirken başkalarının görüşlerini de dinlerler ve yeni fikirler ortaya çıkar. Görüşmecinin görevi de bu fikirleri toplamaktır. Grup görüşmesiyle elde edilecek sonuç bu bireylerle tek tek yapılan görüşmelerden elde edilecek toplam sonuçtan fazladır. Kütüphanelerden yararlanmayı arttırmanın yollarının arandığı bir araştırmada, kütüphane müdürleriyle topluca gerçekleştirilen bir görüşme daha yararlı olacaktır.
Grupça görüşmede önemli bir sakınca gruptaki birkaç üyenin aşırı hevesiyle bütün grubun yanlı davranması olasılığıdır. Özellikle üyeler liderleriyle ters düşmek istemeyebilirler. Bu durumda geçerli bilgi toplama olasılığı azalır.
Yapılanmış: Ne tür soruların ne şekilde sorulup, hangi verilerin toplanacağının önceden ayrıntılı olarak belirlendiği görüşmedir. Görüşmecinin hareket özgürlüğü ve insiyatifi en düşük düzeydedir. Cevapların denetimi, sayısallaştırılması ve karşılaştırılması kolaydır. Hangi görüşlere, ne kadar kişinin katıldığının belirlendiği; örneğin “Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” ya da “Siyasi görüşünüz ne yöndedir?” şeklindeki standart, yorum gerektirmeyen soruların yer aldığı siyasi araştırmalar yapılanmış görüşmelerdir.
Yapılanmamış: Sorular önceden hazırlanır ancak görüşülen kişilere kısmi esneklik sağlayarak soruların yeniden düzenlenmesine, tartışılmasına izin verilir. Görüşme, her iki tarafın da kontrolündedir. Yapılanmış görüşmenin tersine, verilerin değerlendirilmesi ve karşılaştırılması oldukça güçtür.
Yapılanmamış görüşmeler daha çok araştırmaların başlangıç aşamalarında, pilot çalışmalarda; soruna ilişkin önemli değişkenlerin saptanmasında yardımcı olurlar. Kişiden derinlemesine bilgi edinmek mümkündür. Sonucun, görüşmecinin tutumundan etkileneceği açıktır, sübjektifliğin rolü büyüktür. Bu yüzden görüşmeyi tek bir görüşmeci yapmalıdır, sorular aynı olsa da farklı görüşmecilerin soruları farklı yorumlamaları araştırma sonucunun hatalı olmasına yol açar. Bu gibi risklerinden dolayı tercih edilmeyen bir yöntemdir.
Gözlem Birimiyle: Geniş kitleleri ilgilendiren konuların incelenmesinde, sorunların ortaya çıkarılmasında tercih edilir. Bir mahallede oy kullanan seçmen sayısının izlendiği araştırmada, haneleri tek tek dolaşmak yerine, sandık başlarında görev alan kişilerden; ya da bir bankanın müşterilerinin, bireysel emeklilik hizmetine tepkilerinin incelendiği araştırmada, müşteri temsilcileri yerine şube müdürlerinden bilgi alınması daha pratik olacaktır.
Kitle Biriminin Gözlem Birimiyle Aynı Olduğu Durum: Bir konu ya da problemle ilgili genel bilgi, tutum ve davranışların öğrenilmesinde halkla; kişilerin kendileriyle görüşmeler tercih edilir. Aromalı kahve üretmeyi düşünen bir kahve firması, öncesinde halkın bu konuda nabzını yoklamak, hangi aromaları beğendiğini öğrenmek ve elde edeceği sonuçlara göre üretim yapmak ister.

Görüşme Tekniğinin Uygulanmasında Dikkat Edilecek Noktalar

Soru Sorma: Sorunun ifadesinde yapılacak bir değişiklik elde edilecek sonuçları etkileyebilir. Eğer görüşmeci sorunun hatalı olduğunu düşünüyorsa, görüşme sırasında bir değişiklik yapmamalı, daha sonra hangi açıdan hatalı olduğunu raporda belirtmelidir.
Soruları anlamakta güçlük çekenlerle karşılaşılabilir. Bu durumda görüşmeci soruyu kendisine göre yorumlamamalı, olduğu gibi tekrar sormalıdır. Eğer gene anlaşılmıyorsa “bilmiyor” seçeneği işaretlenmelidir.
Sorular teker teker, anket formundaki sıraya göre sorulmalıdır. Sıraya uymadan sorulan bir soru ondan sonra gelecek bir sorunun cevabını etkileyebilir.
Cevap Alma: Araştırmaların yapılış gerekçesi görüşülen kişilerin konu hakkındaki fikirlerini almaktır. Görüşmecilerin en sık yaptığı hatalardan biri, konu hakkında yeterli bilgiye ve bir fikre sahip olmayan kişileri yönlendirmeye çalışmalarıdır. Ama bu şekilde alınan cevap, görüşülen kişiye ait düşünceler olmaktan ziyade, görüşmecinin empoze ettiği düşüncelerdir. Böyle bir durumda kişinin düşüncelerini toparlamasına yardımcı olunmalı ve yardım isteme çabalarına karşı durulmalıdır.
Kayıt Tutma: Alınan cevabın doğru not edilmesi de görüşmenin hatasız yürütülmesi kadar önemlidir. Görüşme süreci ne kadar etkili yürütülmüş olursa olsun, cevaplar forma doğru işaretlenmediği sürece görüşme değerini kaybeder. Görüşmeci cevabı işaretlememişse soru sorulmamış demektir. Ayrıca kişinin verdiği cevaptan başka bir cevabı işaretlemişse, sonuç gerçekleri yansıtmaz. Görüşmeci doğru kayıt tutmazsa, edinilen bilgilere dayanılarak yapılacak çözümleme, yorum ve genellemelere güvenilemez.

Yorumlar

REKLAM

Popüler Yayınlar