Ek Gıda Semineri’nden Notlar

Anne olacağımızı öğrendiğimiz gün başlar telaşımız.“Nasıl bir anne olacağım? Sütüm olacak mı? Sütümü arttırmak için ne yapmalıyım? Kendim değil de bebeğime nasıl kilo aldırabilirim?” diye başlayan sorular bir süre sonra “Gazdan nasıl kurtulacak bebeğim? Dişi çıkmak üzere acısını azaltmak için ne yapmalıyım?” ile devam edecek, ancak tam rahatladım derken bu seferde ek gıda süreci başlayacak.

Geçtiğimiz günlerde Ek Gıdaya Geçiş konulu bir seminere gittim. Bu seminerden çok güzel bilgiler edinerek döndüm ve şimdi o bilgileri sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Öncelikle Çocuk Doktoru Sevgili Başak Namdar Çelikkan diyor ki;
1. Doğumdan önce mutlaka ama mutlaka çocuk doktorunuzu belirleyin.
2. İlk 6 ay kesinlikle anne sütü verin. Ancak anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda formül mamalara başvurun.
3. Bebeğiniz uyku halindeyken ya da yatar pozisyondayken kesinlikle beslemeyin.
4. Bebeğiniz sadece anne sütü alıyorsa 1 haftaya kadar kaka yapmaması normaldir. Herhangi bir müdahalede bulunmayın.
5. Evinizin sıcaklığı en fazla 22 derece olsun ve siz ne giyiyorsanız bebeğinize de 1 fazlasını giyindirin.
6. Çocuklarınız soğuktan hasta olmazlar. Yeterince havalandırılmamış ortamlar ve hasta insanlardan bulaşan mikroplardan dolayı hastalanırlar. O yüzden çocuklarınızı fazla sıcağa maruz bırakmayın.
7. Ek gıdaya geçerken önce akşamları muhallebi ile başlayın. Daha sonra en az alerjik olan mevsim meyveleri ile devam edin. En son da çorba ile bu süreci tamamlayın.
8. Bebekleriniz ek gıdaya alıştığı zaman besinleri karıştırabilirsiniz. Örneğin; yoğurduna meyve koyabilirsiniz ya da muhallebisine.
9. Bebeklerinizin yemeklerine eğer pirinç koymak istemiyorsanız, onun yerine bulgur ya da irmik kullanabilirsiniz.
10. Ciğer kan yapıcı besinlerden biridir. 9 aydan itibaren haftada bir kere bebeklerinize yedirebilirsiniz.
11. Bebeğinize çorba vermeye başladığınız zaman mutlaka içinde bir avuç dolusu kadar kıyma olsun. Kıymayı iki kere çektirerek kullanın. Kırmızı et kan yapıcı bir besin olduğu için bebeğinizin öğünlerinden eksik etmeyin.
12. Sanıldığı gibi kırmızı mercimek gaz yapmıyor. O yüzden mutlaka bebeğinizin çorbalarına 1 yemek kaşığı kırmızı mercimek ekleyin.
13. Yeşil mercimek ise çok besleyici olduğu kadar çok da gaz yapıyor. O yüzden yeşil mercimeği çorbalara 9-10 aydan sonra ekleyin.
14. Tahıllı ekmekleri (çavdar, buğday, kepek vb.) 9 -10 aydan sonra vermeye başlayın.
15. Bebeklerin öğürme ve kusmalarının 6-7 aydan sonra geçmesi gerekir. Geçmiyor ise midelerinde bir sorun olabilir, mutlaka doktora götürün.
16. Tuz hariç tüm baharatları 9 aydan itibaren vermeye başlayabilirsiniz.
17. Etin kendisi et suyundan daha faydalıdır. Ette et suyuna göre daha çok protein vardır .
18. Çocuklarınıza kutu süt vermek yerine cam şişe sütlerden verin. Dışarıda satılan açık sütlerden kesinlikle vermeyin, ciddi hastalıklar bulaşabilir. Onun yerine günlük cam şişe sütleri tercih edin. Ayrıca 1 yaşından küçüklere süt vermeyiniz, kansızlık yapıyor. Kansızlık da beraberinde iştahsızlığı getiriyor.
19. Bebeğiniz eğer günde 1 kase yoğurt ve peynir yiyorsa ona ekstradan süt vermenize gerek yok. (Sütten kasıt anne sütü değildir!) Yediği yoğurt ve peynirden ihtiyacı olan kalsiyumu alacaktır.
20. Çocuğunuz diş çıkarma sürecinde ve aynı zamanda da hafiften hastalanacak gibi ateşi çıktı. Eğer ateş 39 dereceyi geçiyorsa bu kesinlikle DİŞTEN DEĞİL.
21. Emziren anneler mutlaka her gün 2 yumurta yemeli ve herhangi bir öğünlerinde mutlaka kırmızı et tüketmeli.
22. Sütünüzü arttırmak için boza içebilirsiniz.
23. 6-9 ay arası bebeğinizi ek gıdaya yavaş yavaş alıştıracaksınız, birden değil. Her şeyden biraz tattırarak ek gıdaya alıştırılmalı bebekler. 9 ayın sonunda bu süreç tamamlanmış ve artık her şeyi pütürlü bir şekilde yiyor olması lazım.

Bu maddeler böylece uzayıp gidiyor. Bu bilgiler benim çok işime yaradı ek gıdaya geçiş sürecinde. Etrafımda vicdan yapmama sebep olacak tüm sesleri susturup öğrendiklerimi uyguladım. Çok şükür bir sıkıntı yaşamadım. Dilerim bu bilgiler sizlerin de kafasındaki karışıklıklara son verir ve ek gıdaya kolaylıkla geçersiniz.

Aslında tedirgin olmamızın en büyük sebebi bilmiyor olmamız. Bilmediğimiz şeyleri öğrenirsek tedirginlik durumu kendiliğinden ortadan kalkıyor inanın, tecrübeyle sabit.

Çocuklarınızın iştahının çok olması dileğiyle